KOAH Nedir?

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), nefes yollarındaki enflamasyona bağlı olarak giderek artan bir şekilde yaşanan nefes darlığı olarak kendini gösteren kronik bir rahatsızlıktır. KOAH, iki ayrı hastalığı temsil eden bir şemsiye kavramdır. Bunlar:
– Kronik bronşit: En az iki yıldır süren ve yılda üç aydan fazla süren kronik balgamlı öksürük durumunda konulan bir tanıdır.
– Amfizem: Akciğerdeki terminal bronşiyollerin altındaki hava keseciklerinin kalıcı olarak genişlemesi sonrasında aradaki kese duvarlarının ve oksijen iletimini sağlayan kılcal damarların zarar görerek solunum yetmezliği sorununun oluşması olarak tanımlanabilir.
KOAH, eskiden erkeklerde daha yaygın görülen bir rahatsızlıkken, şimdilerde cinsiyetler arasında eşit bir görülme oranından bahsetmek mümkündür (1). KOAH, oldukça yaygın ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde ölümcül bir rahatsızlıktır. Dünya genelindeki ölüm sebepleri arasında 4. sırada yer almaktadır (2).
Etiyoloji
KOAH’a sebep olan başlıca neden sigara ve tütün kullanımıdır. KOAH rahatsızlığı çeken kişilerin %90’ında uzun süreli sigara ve tütün kullanımı mevcuttur. Fakat, öte yandan uzun yıllar sigara içen kişilerin sadece %20’sinde KOAH rahatsızlığı görülmesi (3), sadece sigara değil, muhtemelen genetik ve çevresel başka faktörlerin de KOAH hastalığının gelişiminde bir rolü olduğunu düşündürmektedir. Yani, KOAH olan insanların büyük bir bölümü sigara içen kişiler iken, her sigara içen kişinin KOAH olmadığını söylemek mümkündür. Sigara ve tütün kullanımının yanı sıra, endüstriyel hava kirliliği ve prematür doğum da çevresel faktörler arasında gösterilir.
Bunun yanı sıra, Alpha-1 antitripsin eksikliği, IgA eksikliği ve Kartagener hastalığı gibi hem genetik hem de bağışıklık sistemi ile alakalı sıkıntıların sigara ve tütün ile bağlantısı olmayan KOAH sebepleri arasında olduğu da bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre, tüm KOAH hastalarının %5’inde Alpha-1 antitrypsin eksikliği mevcut olduğu belirlenmiştir (4).
KOAH ekseriyetle ileri yaşlarda kendini gösterdiği için özellikle 50 yaş altındaki kişilerde genetik ve bağışıklık problemlerini araştırmakta yarar vardır.
Klinik Bulgular
Tanı esnasında hiç bulgusu olmayan ve tamamen asemptomatik olan kişiler de mevcuttur, ciddi belirtilerle gelen ve solunum yetmezliğinin eşiğinde olan kişiler de mevcuttur (5). Klinik belirti ve şikayetlerin geniş bir yelpazesi olduğunu söylemek mümkündür. Genel olarak hastaların şikayetleri görülme sıklığına göre aşağıdaki şekilde listelenebilir (6):
– Uzun süren ve bir türlü geçmeyen balgamlı öksürük. Balgam genellikle sabahları daha fazla gözlemlenir.
– İlk başlarda sadece fiziksel aktivite ile hissedilen fakat daha sonraları normalde de görülen nefes darlığı.
– Taşikardi ve hızlı nefes alma
– Kilo kaybı
– Oksijen yetersizliğinden dolayı oluşabilecek siyanotik (cilt renginin mavileşmesi) görüntü
– İleri seviyelerde kalp yetmezliği ile kendini gösteren ayakta ödem, boyundaki damarların gerilerek daha gözle görülür hale gelmesi
– Özellikle amfizem hastalarında nefes almakta güçlük yaşandığı için göğüs kaslarından yardım alınarak daha kolay nefes alındığından dolayı göğsün varil gibi bir şeklil alması.
Test ve Tetkikler
Tanı, çoğu ülkede genellikle ilk olarak pratisyen hekim veya birinci basamak doktorları tarafından; sonrasında da göğüs uzmanı doktorlar tarafından konulur ve gerekirse tedaviye başlanır. Tanı konulması için gerekli test ve tetkikler aşağıdaki gibidir:
– Fiziksel muayene
Perküsyon: Akciğerlerin normalin üzerinde hiperinflasyonu, normalde elde edilen sesten daha da rezonant bir ses elde edilmesini sağlar.
Oskültasyon: Steteskop yardımı ile akciğerler dinlendiği zaman nefes alma esnasında hırıltı duyulması, nefes verme aşamasının daha uzun sürmesi. İlerleyen vakalarda nefes seslerinin duyulmaması da mümkündür.
– Solunum Fonksiyon Testleri
Spirometri ile FEV ve FVC gibi parametrelerin ölçülmesi ve kapasitenin tespiti.
Bronkodilatör Testi: Bronkodilatör olarak adlandırılan ve astım hastalarının nefes yollarını rahatlatarak açmak için kullandığı ilaç kullanımı sonrasında yeniden spirometri yapılması ve astım ile KOAH’ın ayrıştırılması.
– Kan Gazı ve Oksimetre Analizleri
Oksimetre, parmaktan oksijen seviyesinin ölçüldüğü ve vücudun oksijenlenmesini gösteren bir alettir.
Kan gazı, şayet oksimetre’de oksijen seviyesi %92’nin altında tespit edilirse uygulanır. Kan gazında oksijen ve karbondiyoksit parametreleri incelenir.
– Görüntüleme
Göğüs filmi: CXR, yani göğüs filmi ilk etapta çok fazla bulgu vermeyeceği için hastalığın ilk başlarında çok fazla yardımcı olmamaktadır. İlerleyen KOAH hastalığında varil şeklini almış görüntü, akciğerlerin hiperinflasyonu, diyafram seviyesinin düzleşmesi gibi bulgular bulunur.
– Laboratuvar Testleri
Alpha 1-antitrypsin seviyesi: 50 yaş altında olan herkese ve sigara kullanımı olmayan kişilere yapılması gerekir.
Hematokrit: Kronikleşmiş oksijen yetersizliğine bağlı eritropoetin seviyesinde görülen artış ve buna bağlı gelişen ikincil polisitemi durumunda hematokrit seviyesinde yükselme gözlemlenir.
Tedavi
Tedavi genellikle kişiye özel tasarlanır. Tedavi için kişinin rahatsızlığının seviyesi tespit edilir ve ilaç kullanımının gerekli olup olmadığı kararlaştırılır.
İlk etapta sigara kullanımının bırakılması en önemli tedavi başlangıcıdırç. Bunun yanı sıra nefes egzersizleri, fiziksel aktivite ve eğer eksiklik varsa D vitamini takviyesi düşünülmelidir.
Hastalığın seviyesi ve ilerleme durumuna göre bronkodilatör, kortikosteroid, parasimpatolitik adlı ilaçlar düşünülebilir (7). Bunun ayarlaması hekiminiz tarafından yapılır ve periyodik olarak durum değerlendirilmesi yapılarak gerek görülürse ilaç protokolünde değişikliğe gidilir.
Özellikle ileri yaşta hastalarda aküt KOAH ataklarının önüne geçebilmek adına grip ve zatürre aşılarının yapılması oldukça önemlidir.
Dr. Ahmet Özyiğit, MD
Elite Research and Surgical Hospital
Randevu İçin Bize Ulaşın:
Telefon Hattı: 0392 444 3548 (ELIT)
İletişim Formu: https://www.elitenicosia.com/iletisim/
Referanslar
(1) GBD 2015 Chronic Respiratory Disease Collaborators. Global, regional, and national deaths, prevalence, disability-adjusted life years, and years lived with disability for chronic obstructive pulmonary disease and asthma, 1990-2015: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2015. Lancet Respir Med. 2017 Sep;5(9):691-706.
(2) Centers for Disease Control and Prevention, National Center for Health Statistics. Underlying cause of death, 1999-2017. CDC WONDER [database online]. Atlanta, GA: Centers for Disease Control and Prevention; 2018. https://wonder.cdc.gov/ucd-icd10.html. Accessed Nov 17, 2020.
(3) Chang J, Mosenifar Z. Differentiating COPD from asthma in clinical practice. J Intensive Care Med. 2007;22:300–309.
(4) Brode S, Ling S, Chapman K. Alpha-1 antitrypsin deficiency: a commonly overlooked cause of lung disease. Canadian Medical Association Journal. 2012;184(12):1365-1371.
(5) Singh D, Agusti A, Anzueto A, Barnes PJ, Bourbeau J, Celli BR, Criner GJ, Frith P, Halpin DMG, Han M, López Varela MV, Martinez F, Montes de Oca M, Papi A, Pavord ID, Roche N, Sin DD, Stockley R, Vestbo J, Wedzicha JA, Vogelmeier C. Global Strategy for the Diagnosis, Management, and Prevention of Chronic Obstructive Lung Disease: the GOLD science committee report 2019. Eur Respir J. 2019 May;53(5)
(6) Devine JF. Chronic obstructive pulmonary disease: an overview. Am Health Drug Benefits. 2008;1(7):34–42.
(7) Rabe KF, Hurd S, Anzueto A, et al. Global strategy for the diagnosis, management, and prevention of chronic obstructive pulmonary disease: GOLD executive summary. Am J Respir Crit Care Med. 2007; 176: 532–555