Covid-19 ve Omicron Varyantı
Son zamanlarda Omicron varyantının çıkması ile akla yeni soru işaretleri geliyor. Mutasyonlar ne kadar devam edecek? Sürekli bir mutasyon mu çıkacak? Bu mutasyonların farklılıkları nelerdir? Aşılar mutasyonlara karşı etkili mi?
Tüm bu soruların cevapları kısmen verilebilmekle birlikte, net cevap verebilmek için zaman gerekli. Her ne kadar da virologlar ve epidemiyologlar bu varyantları sürekli takip etse ve yoğun araştırmalar yürütse de, mutasyonun özelliklerini tam olarak tespit edebilmek ve hastalık seyrini anlayabilmek için zaman gerekli. Diğer bir deyişle, yeteri kadar insanın enfekte olması gerekir ki geniş bir insan örneklemesi üzerinden tespitler yapılabilsin.
Şu anda omicron varyantı ile alakalı belirli bilgilere ulaşmış durumdayız. Hong Kong üniversitesi tıp fakültesi araştırmacılarının yapmış oldukları ilk tespitlere göre Omicron varyantı, Delta varyantına göre bronşlarda 70 kat daha hızlı çoğalma eğilimi gösteriyor. Her ne kadar da bu rakam korkutucu görünse de Omicron’un esas akciğer dokusundaki çoğalma hızı Delta’ya göre 10 kat daha yavaş. Peki bu ne demek oluyor? Bunun iki anlamı vardır:
1- Hava yolunda çok hızlı çoğalan bir virüs mutasyonu ile karşı karşıyayız. Bu da Omicron’un kişiden kişiye neden çok daha hızlı bulaştığını açıklayabiliyor.
2- Öte yandan, akciğerdeki yavaş seyri ise hastalığın daha hafif geçiriliyor olduğunu gösteriyor. Omicron varyantı ile alakalı dünyadaki acil servis ve yoğun bakıma başvuru oranları da hastalığın daha hafif geçtiğini teyit eder niteliktedir.
Eğer hastalık seyri daha hafif geçiyorsa, genç nüfusta ve bağışıklık sistemi sağlam kişilerde hastalığın asemptomatik, yani belirti vermeden geçiriliyor olması ihtimali de yükseliyor. Veyahut çok hafif bir semptom ile geçirildiği zaman kişiler bunu basit bir soğuk algınlığı sanabiliyor. Bu perspektiften bakıldığı zaman omicron’un farketmeden kişiden kişiye çok kolay bulaşabileceğini görüyoruz. Özellikle yeni yıl kutlamalarının olacağı bu günlerde kişilerin daha temkinli olmasında ve kalabalık buluşmalardan kaçınmasında yarar olacaktır. Kalabalık buluşmalar yapılacaksa, PCR testi yapılması, hastalığın bilinmeden bulaştırılmasının önüne geçilmesi için iyi bir fikirdir.
Omicron ile enfekte olan kişilerde hastalığın seyrinin daha hafif oluyor olmasının hem iyi hem de kötü yönleri mevcut. İyi yönden baktığımızda, mutasyonların git gide daha hafifleşmesi yavaş yavaş bu hastalığın grip gibi bir klasmana doğru gitmesini beraberinde getirecektir. Kötü tarafı ise, daha hafif seyretmesi insanların daha rahat davranmasına ve bu sayede daha çok insanın hızla bulaşmasına sebebiyet verecek olmasıdır. Her ne kadar da seyir daha hafif olsa da yaşlı ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve aşısızlarda hastalık oranının artması, ölümlerde çoğalmayı da beraberinde getirebilecektir. Kısacası, seyrinin daha hafif olmasından ötürü rehavete kapılıp temkini elden bırakırsak daha fazla ölümlerle karşılakabiliriz.
Şu an bildiğimiz kadarı ile, sağlık bakanlığımızın revize etmiş olduğu aşılanma takvimi, hem enfeksiyon oranlarını oldukça aşağıya çekebilecek, hem de hastalık kaynaklı ölümlerin önüne geçebilecek niteliktedir. Yapılan çalışmalarda aşıların Omicron’a karşı etkili olduğu görülmüştür.
Aşılanmanın daha da artması ve Omicron’un nsipeten daha hafif bir hastalık süreci yaratması önümüzdeki dönemde daha rahat günlerin bizi beklediğinin göstergesi olabilir. Şimdilik temkini elden bırakmadan aşılanmalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmalıyız. Önümüzdeki yaz aylarına kadar belki de çok daha rahat bir noktaya gelebileceğiz.
Sağlıklı günler dileklerimle,
Dr. Ahmet Özyiğit, MD, PgDip Endokrinoloji
Primary Care Physician
Elite Research and Surgical Hospital
Randevu İçin Bize Ulaşın:
Telefon Hattı: 0392 444 3548 (ELIT)
İletişim Formu: https://www.elitenicosia.com/iletisim/