Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları – Nelere Dikkat Edilmelidir?

Ateşim çıktı! Antibiyotiğim nerede?
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının % 80’i virüsler, % 20’si bakteriler tarafından oluşturulur. Yani ancak %20 sinde antibiyotik ihtiyacı vardır. Organizmanın doğal bir savunma mekanizması olan ateş virüslere karşı da oluşturulur. Bu nedenle her ateşli durumda antibiyotik kullanmak doğru değildir. Hemen antibiyotik başlamak ikincil bakteriyel enfeksiyonları önlemediği gibi bu bölgede dirençli bakterilerin yerleşmesine de neden olur. Bu nedenle yapılması gereken ilk şey enfeksiyonun viral – bakteriyel ayrımını yapmak ve etkene uygun tedavi başlamaktır.
Viral veya bakteriyel ayrımı mikrobun üretilmesi veya kan testleri sayesinde destekleyici bulguların tespit edilmesiyle yapılır. Bulgular birbirine benzemekle birlikte ayırdetmeye yarayan bazı farkları vardır.
Viral enfeksiyonların kuluçka döneminde kişi isteksizlik, kırgınlık yaşar. Sonra boğazda batma, yanma ve kulağa da vuran gıdıklanma hissi başlar. Boğaz ağrısı birkaç gün içerisinde azalırken burun bulguları öne çıkar. Sulu dönem dediğimiz bu dönemde hapşırık, göz sulanması, beyaz kokusuz burun akıntısı, genelde hafif ateş olur. Kas ağrıları görülebilir. Sonra burun tıkanıklığı ve kıvamlı sarı akıntı olur. Hastalık bu seyirde iki hafta devam edebilir. Bulgular aynı kaldığı müddetçe sadece destekleyici tedavi verilir.
Bakteriyel enfeksiyonlar daha akut başlarlar. Ateş olacaksa ilk günden hızlı başlar. Tutulan bölgede ağrı daha yoğun görülür. Sulu dönem genelde azdır. Burun akıntısı yeşil, dikkat edilirse de kokulu olur. Boğaz iltihaplarında koku daha yoğun olur, dil üstünde kalın, kirli, sarı-beyaz bir pas tabakası fark edilebilir. Sinüzit, orta kulak enfeksiyonu, bronşit gibi diğer bölgelere ilerleme riski daha fazladır.
Sonuç olarak sonbahar ve kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanan ortalama her 100 hastadan 80’inde antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulmaz. Antibiyotikler sadece bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.
Peki viral enfeksiyonlarda antiviral kullanma gerekliliği var mıdır?
Sadece risk grubunda bulunan kişilerde gelişen Grip(İnflunza), pandemic Coronavirus varyantı gibi enfeksiyonlarda antiviraller ve destekleyici bazı diğer ilaçlar kullanılır.
Soğuk algınlığı(Nezle)(Rinit) ve risk grubu dışındaki kişilerde gelişen grip (İnfluenza) 5-7 günde kendiliğinden iyileşir. Belki de doğal tedavi yöntemlerinin yakınmaları hafiflettiği ve daha hızlı iyileşme sağladığı hastalıkların en başında soğuk algınlığı (nezle) ve risk grubu dışındaki kişilerde gelişen grip (influenza) gelmektedir. Hekim tarafından soğuk algınlığı ya da grip tanısı alan kişilerde destek tedavisi diye adlandırdığımız ateş düşürücüler, öksürük kesiciler, alerji baskılayıcılar, boğaz pastilleri, yeterli istirahat, beslenme ve yeterli sıvı alınması yanı sıra bazı doğal ürünler de kullanılabilir.
Viral enfeksiyonlardan olan grip, nezle, Covid-19 farkları nelerdir?
Grip: İnfluenza adı verilen bir virüs tarafından ani olarak 39°’ye varan ateş, şiddetli eklem ve kas ağrıları, bitkinlik, halsizlik, titreme, baş ve tüm vücut ağrıları, kuru öksürük, burun akıntısı gibi semptomlarla beliren bir enfeksiyon hastalığıdır. Son yıllarda yaşadığımız pandemilerden aşina olduğumuz Domuz Gribi, Kuş Gribi virüsleri de İnflunza A virüsünün alt gruplarıdır.
Kış aylarında bulaştırıcılık açısından önemli bir risk taşımaktadır. İnfluenza virüsünde, bulaştırıcılık açısından, ilk 72 saaat en kritik süredir. Çocuklarda bağışıklık sistemi yetişkinlere göre daha az geliştiği için, gribal enfeksiyon daha ağır seyredebilmektedir.
Grip virüsü (influenza) hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme sonrası damlacık yolu ile bulaşır (solunum yoluyla insan vücuduna girer). Ayrıca tokalaşma sonrasında da kolaylıkla bulaşır. Gribal enfeksiyon başlamadan önceki 2 gün ile semptomlar başladıktan 5 gün sonrasına kadar bulaştırıcılık vardır.
Nezle (Soğuk Algınlığı): Kış mevsimi ile birlikte sıklıkla görülen akut bir hastalıktır. Nezle, coronavirüsler, rinovirüsler ve RSV gibi virüslerin yol açtığı bir hastalıktır. Soğuk algınlığı gripten daha hafif bir tablo oluşturur. Belirtilerinde kas eklem ağrısı olmaz, fakat hafif ateş olabilir, burun tıkanıklığı, seste değişiklik, halsizlik, hafif boğaz ağrısı olabilir. Grip ile arasındaki en önemli fark nezlede burun akıntısının olmasına karşın gripte genellikle görülmemesidir. Ayrıca nezle gribe göre daha hafif seyreden bir hastalıktır. Vücuttaki immün sistem bu virüsleri kolaylıkla yok edebilir ve hastalık kendiliğinden iyileşir. Destek tedavisi yeterlidir.
COVID-19 ise basit soğuk algınlığı etkenlerinden olan coronavirüsün mutasyon geçirmiş daha ağır enfeksiyon yapan formudur. Burun akıntısı ve hapşurmadan ziyade yüksek ateş, kuru öksürük, eklem ve kas ağrıları, halsizlik ve kırgınlık yaygın görülen semptomlardır. Daha nadiren boğaz ağrısı, baş ağrısı, koku-tat kaybı ve ishal, daha ileri vakalarda da solunum sıkıntısı, nefes darlığı görülebilir.
Hastanemizde yapılan kan testleri ve hızlı sonuç veren Covıd-19, İnfluenza A/B, en sık bakteriyel etken olan A Grubu Streptokok antijen testleri ile erken ve doğru teşhis sağlıyor, etkene yönelik akılcı ilaç kullanımıyla hastalarımızın sosyal yaşantısına en hızlı ve sağlıklı bir şekilde geri dönmelerini sağlıyoruz. Gereksiz ilaç kullanımının önüne geçerek hasta metabolizmasına verilebilecek yeni ve olumsuz etkilerin önüne geçiyoruz.
Sağlıklı günler dileriz!
Dr. Mustafa GÜLSOY
Elite Hospital Acil Servis
Randevu İçin Bize Ulaşın:
Telefon Hattı: 0392 444 3548 (ELIT)
İletişim Formu: https://www.elitenicosia.com/iletisim/