Kasık Fıtığı Nedir? Laparoskopi’nin Avantajları Nelerdir?

Tanımı
Kasık bölgesinde karın duvarı yapılarındaki zayıflığa bağlı olarak gelişen ve karın içi doku ve organların bu zayıf bölgeden karın dışına doğru çıkması ile sonuçlanan sık rastlanılan bir sağlık problemidir. Bu zayıflık doğumsal(genetik) ya da sonradan ağır kaldırma, öksürme, hapşırma ve zorlama karın içi basıncı artıran durumlar sonucunda gelişir. Erkek cinsiyette daha sık görülmekle birlikte her 100 insandan 3-4’ünde görüldüğü tahmin edilmektedir. Kasık fıtığı çeşitleri kendi içinde Femoral, Direk İnguinal, İndirekt İnguinal herni ve Nüks herniler olarak ayrılır. Bu çeşitlerin her birinin kendi içinde farklı risk ve tedavi seçenekleri mevcuttur. Bunlar hakkındaki daha ayrıntılı bilgiyi hekiminizden öğrenebilirsiniz.
Belirtiler
Kasık bölgesinde ağrı, şişlik ya da kabarıklık şeklinde bulgu verir. Erkeklerde özellikle testise vuran ağrı şeklinde olabilir. Hatta çoğu zaman varikosel hastalığı ile karıştırılabilir. Yumuşak ve içe bastırılabilir bu şişlikler karın içi basıncın arttığı durumlarda daha belirgin olup hasta yattığında genelde yok olur. Ancak tedavi edilmeyip ilerlediğinde artık yatar pozisyonda bile kasık bölgesindeki şişlik devam eder.
Kasık Fıtığı Neden Olur?
Erkekte anne henüz anne karnında iken testisler karın içerisindedir ve gebeliğin son iki ayında kasık bölgesindeki ‘İnguinal Kanal’ denilen 2 delikten vücut dışına normal pozisyonuna doğru iner.Bu iniş sonrası bu 2 delik kendiliğinden kapanır. Ancak bunun gerçekleşmetiği durumlarda doğumsal fıtık dediğimiz durum oluşur. Kasık fıtıklarının erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülme sebebi budur.
Doğumsal kasık fıtıkları haricinde daha sık görülen sonradan gelişen kasık fıtıkları için risk faktörleri:
1- Kilo alma, ağır kaldırma, kabızlık, ıkınma, kronik öksürük, idrar güçlüğü, gebelik, travmalar, karın içinde kitle olması gibi karın içi basıncı artıran durumlar en sık sebeplerdir
2- Aşırı egzersiz, sigara kullanımı, prostat hastalıkları da risk faktörleridir
3- Son olarak kronik akciğer hastalıkları, kronik kabızlık gibi hastalıklar ve daha önce fıtık fıtık ameliyatı geçirmiş olmak diğer risk faktörleridir.
Kasık Fıtığının Riskleri Nelerdir ?
Kasık fıtığı ile birlikte iç organların bu bölgeden karın dışına çıkması ve sıkışması sonucunda hayatı tehdit edecek boyutlara ulaşabilir. Sıkışan organa kan akımı azaldığı ya da durduğu için kangren ve sonrasında karın iç zarı iltihaplanması ve organ kaybı gelişebilir. Hala müdahale edilmezse ölümle sonuçlanır. Bu nedenle sıkışmış fıtığı olan hastalarda acil ameliyat gereklidir. Kaybedilen her dakika hastayı daha ciddi boyutlarda ameliyat hatta ölüme yaklaştırır. Bunun gerçekleşme ihtimali farklı yayınlarda farklı olarak gösterilse de, yıllık 5-10% olarak gerçekleşmektedir.
Peki Sıkışmadığı Durumda Ne Yapmalı ?
Kasık fıtığı sıkışmadığı durumlarda bile tedavisinin yapılması gereken bir hastalıktır. Çoğunlukla hastalar kronik ağrıya bağlı olarak aile, iş, sosyal ve cinsel ilişkilerinde olumsuzluklar bildirmektedir ve bu hastalar ameliyat hazırlıkları tamamlandıktan sonra en kısa sürede ameliyat edilir. Bir diğer grup ise aktif şikayeti olmadığı için veya yine aile, iş ve sosyal hayatlarındaki olumsuzluklar nedeni ile tedaviyi ertelemektedir. Aslında asıl risk altındaki grup bu hastalardır çünkü fıtık tedavisi geciktikçe zamanla hem fıtık hem de fıtık ilişkili sorunlar büyüyüp daha kötü durumlara yol açmaktadır. En basit şekliyle ameliyatın büyüklüğü bile zamanla artmaktadır. Bu nedenle kasık fıtığı tesbit ettiğimiz hastalarımızda acil olmamakla birlikte mümkün olan en kısa zamanda ameliyat öneriyoruz.
Ameliyat
Kasık fıtığı tedavisinde tek tedavi ameliyattır ve ne yazık ki ilaç veya başka bir yöntemle düzelmesi mümkün olan bir hastalık değildir. Ameliyat planı yapılırken hekim hastanın mevcut ve önceki tıbbi durumunu( kronik hastalık varlığı, ameliyat öyküsü, kullandığı ilaçlar ve anestezi riski) değerlendirilir ve hasta ile birlikte olası riskler tartışılır ve ameliyat şekline beraber karar verilir.
Ameliyatın Şekli Ne olmalı ?
Kasık fıtığının güncel tedavileri değerlendirildiğinde 3 seçenek ortaya çıkar
1- Lokal Anestezi Eşliğinde açık cerrahi
2- Rejyonel ya da Genel Anestezi( Anestezi hekimi ile hastanın karar vereceği) eşliğinde açık cerrahi
3- Genel Anestezi eşliğinde Laparoskopik( Endoskopik veya Kapalı) cerrahi
Lokal anestezi eşliğinde kasık fıtığı tamirinden artık günümüzdeki anestezi tekniklerindeki gelişmeler sayesinde neredeyse tamamen uzaklaşıldı. Çünkü bu yöntemde ameliyat sırasında ve sonrasında hastalarda ciddi ağrı ve stres gelişmesi söz konusu.
Bir diğer önemli nokta ameliyat sırasında ‘Yama’ kullanımı. Aslında yama ilk icat edildiği günden günümüze fıtık tamiri tarihini tamamen değiştirdi. Günümüzde kasık fıtığının dünya standartlarındaki tedavisinde ‘Yama’ olmazsa olmaz hale gelmiştir. Birçok bilimsel araştırmada fıtık tamirinde ‘Yama’ kullanımı ile daha başarılı sonuçlar elde edildiği ve fıtığın tekrarlama ihtimalini çok aza indirdiği gösterilmiştir. Piyasada birçok sentetik ve biyolojik çeşidi olmakla birlikte biz de ameliyatlarımızda dünya standartlarında en güçlü, en az enfeksiyon riski ve en uygun olan ‘Yama’ çeşitlerini tercih etmekteyiz.
Peki Açık Cerrahi mi Kapalı Cerrahi mi?
Açık cerrahide kasık bölgesinde açılan yaklaşık 5-6 cm uzunluğundaki bir keşiden tamir yapılmaktadır. Kapalı cerrahi ise 3 adet küçük delik üzerinden yerleştirilen kamera ve el aletleri ile yapılmaktadır. Her iki ameliyatta da fıtıklı bölgenin içinde yer alan organlar karın içine alınır ve fıtık bölgesi tamir edilierek üzerine yama konularak desteklenir. Böylece fıtık tekrarlama ihtimali en aza indirilir. İki ameliyat türünde de yapılan işlem benzerdir ancak kapalı(Endoskopik/Laparoskopik) ameliyatın dünya çapındaki birçok araştırma ve çalışma ile gösterilen birkaç avantajı mevcuttur:
1- Daha konforlu ve az ağrılı
2- Daha az yara yeri enfeksiyonu
3- Daha az hastanede kalış süresi
4- Daha iyi Hayat kalitesi ( özellikle ilk 6 ay)
Hastanın genel anesteziye uygun olmadığı, daha önce geçirilen karın içi ameliyata bağlı ciddi yapışıklıkları olan ve genel anestezi almak istemeyen hastalarda kapalı ameliyat gerçekleştirmiyoruz.
Son Söz
Bu bilgilerin tümü kişisel görüşler olmayıp, güncel bilimsel verilere dayanılarak hazırlanan yayınlardan ve kitaplardan edinilmiştir. Bu makale, tıbbi bilgi ve verilerin her kesimden hastamızın anlayacağı basit bir şekle indirgenerek, sadece ön bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Dolayısıyla, hekiminizin görüşünü almaksızın, bu bilgiler eşliğinde tek başınıza karar vermeniz uygun değildir. Durumunuz hakkında net bilgi edinmek, kafanızdaki soru işaretlerini gidermek ve gerekiyorsa tedavinizin nasıl olacağını belirlemek için ilgili hekim ile görüşmeniz gerekmektedir.
Op. Dr. Cemal Seyhun
Genel Cerrahi Uzmanı
Randevu İçin Bize Ulaşın:
Telefon Hattı: 0392 444 3548 (ELIT)
İletişim Formu: https://www.elitenicosia.com/iletisim/