Yorgunluk

Günümüzde şehir yaşantısının koşuşturmasından, fiziksel etkenlerin yanına mental etkenlerin de eklenmesinden ötürü “Yorgunluk” kelimesini daha çok işitir ve daha çok hayatımıza istemeden de olsa dahil olmuş bulduk. Hal böyle olunca her yorgun hissettiğimizde bunun altında tıbbi bir hastalık mı yatmakta, tetkik edilmesi gereken, sonucu habis hastalıklara kadar ilerleyebilen hastalıklar listesinden şüphelenmeye, korkmaya gerek var mı, bu ayırımı iyi yapmak gerekir. Şüphesiz ki yorgunluk, günlük hayatta karşılaştığımız yoğun ve tempolu bir günün ardından tamamen normal fizyolojik bir durumdur.
Yorulmak, her insanın hissettiği gerek fiziksel gerekse mental bir aktivitenin ardından, harcanan enerjinin bir getirisi ve belirtisi olarak vücudumuzun bize artık dinlenip yenilenme vaktinin geldiğini söyleyen evrimsel ve yaşamsal bir feedback mekanizmasıdır ve gayet doğaldır. Dolayısı ile her yorgunluk, bir hastalık belirtisi değildir. Hangi yorgunluğun fizyolojik yorgunluk kategorisine girip hangisinin girmediği ve tetkik edilmesi gerektiği konusunun anlaşılması sanırım bu konuda kavranması gereken en önemli husustur.
Tıbbi açıdan önemi olan yorgunluğu kabaca şöyle tarifleyebiliriz:
Kişinin düzenli ve yeterli uyku uyumasına rağmen, yoğun bir fiziksel veya mental aktivite yapmadığı günlerde bile bir işi yaparken kendisinde yeterli enerji bulamadığı, sabahları yorgunluk hissi ile uyandığı, öğlene kadar tüm enerjisini tükenmiş hissettiği yorgunluk altında bu duruma neden teşkil edebilecek bir hastalığın olup olmadığını araştırmaya değer bir yorgunluktur.
Nedenleri:
Kronik yorgunluğun tıbbi açıdan pek çok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenler kişinin yaş grubuna göre de değişiklik gösterebilir. Örneğin, genç insanlarda iş stresi, kansızlık, depresyon veya düşük tansiyon gibi sebepler daha sık görülürken, daha yaşlılarda diyabet, börek, kalp ve karaciğer sorunları yorgunluk nedenleri arasında mutlaka tetkik edilmesi gereken nedenler arasında atlanmaması gereken nedenlerdendir. Bunun dışından kronik yorgunluğu tetikleyen bazı sebepler aşağıdaki gibidir:
- Diyabet ve insülin direnci
- Uyku apnesi
- Depresyon
- Hipotiroidi
- Böbrek üstü bezi problemleri
- Mineral ve vitamin eksiklikleri: D vitamini, B12 eksikliği, demir eksikliği
- Anemi (Kansızlık)
- HIV ve EBV gibi viral hastalıklar
- Romatizmal hastalıklar
- Kalp hastalıkları
- Karaciğer ve böbrek hastalıkları
- Kanserler
- Kolit gibi kronik bağırsak hastalıkları
Kronik yorgunluğun belirtileri aşağıdaki gibidir;
- Konsantrasyon bozukluğu
- Unutkanlık
- Dinlendirmeyen uyku bozuklukları
- Enerji kaybı
- Kendine, işine ve yaşama karşı negatif tutumlar, huzursuzluk
- Depresif bir ruh hali
- Günlük aktivitelerde gerileme
- En ufak bir fiziksel veya mental egzersiz sonrası kırgınlık, kötüleşme
- Uykudan yorgun kalkma
- Konuşma güçlükleri
- Bilinçte bulanıklık
- Ayağa kalkarken sersemlik veya baş dönmesi
- Yaygın kas ile eklem ağrıları şeklinde görülebilir.
Kişi önceleri yorulmadan rahatlıkla yapabildiği işleri artık yorularak yapıyorsa muhakkak bir doktora başvurmalı, yorgunluğun nedeni araştırılmalıdır.
Dr. Sabiha Gökçen Asvaroğlu
İç Hastalıkları Uzmanı
Randevu İçin Bize Ulaşın:
Telefon Hattı: 0392 444 3548 (ELIT)
İletişim Formu: https://www.elitenicosia.com/iletisim/