Tıp dünyasının üzerinde çalıştığı konulardan biri de ileri yaşlardaki gebeliği mümkün kılmaktır.

Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan klinik deneyler ve araştırmalarda, yumurtalıklarda aktif olmayan hücrelerin trombositler (plateletler) ile yeterince uyarıldıkları zaman, yumurta hücresine dönüşme potansiyeline sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Bu buluş, kadın üreme fizyolojisi hakkında bugüne dek bildiğimiz tüm bilimsel gerçekleri değiştirecek niteliktedir.

Plateletlerin içerisinde fazla miktarda büyüme faktörü bulunur. Bu özellik, yumurtalıklardaki durağan kök hücrelerin aktivasyonu için önemli bir rol oynamaktadır. Kişinin kendi kanından elde edilen ve laboratuvar ortamında zenginleştirilen plaketler’in yumurtalıklara direkt olarak enjekte edilmesi, potansiyel olarak yumurtalıklardaki kök hücreleri aktif hale getirerek yeni yumurta üretimini tetiklemesi anlamına gelecektir.

Bugüne dek uyguladığımız vakalarda gözlemlediğimiz kadınların menopoza girmelerinin dahi bu işlem için bir engel teşkil etmiyor olmasıdır. Kısaca, menopoz sonrasında bile yumurta üretimini sağlamak mümkün olabilmektedir.

Kişinin kendi kan örneğinden elde edilmesinden ötürü, platelet enjeksiyonları herhangi bir alerjik reaksiyona sebebiyet vermediği gibi, vücut tarafından reddedilmesi de söz konusu değildir ve yan etkileri yok denecek kadar azdır.

Platelet enjeksiyonu oldukça yeni bir uygulamadır. Şu an klinik çalışma düzeyinde sunduğumuz bu tedavi, ortalama olarak her 10 kadından 6’sında pozitif bir gelişme sağlamıştır. Düşük yan etki profili ve maliyeti hesaba katılınca bu sonuç oldukça başarılıdır. Infertilite tedavilerinde bu tedaviyi dünyada uygulayabilen birkaç merkezden biri olarak, bir öncülük daha yapmanın gururu içerisindeyiz.

Ek Linkler

PRP Kök Hücre ile Menopozdan Sonra Hamilelik